Bir gün Hoca, kahvede hoş-beş ederken, adamın biri soluk soluğa gelir:
�Hoca efendi, der; sizin evde yangın çıkmış; aman deyim, ateş bacayı sarmadan yetişin!�
Yanındakilerin yüreği yerinden oynar; ayakları birbirine dolaşır ama, koca adam, hiç de oralı olmaz, dünya yansa umurunda değilmiş gibi, çubuğunu tellendirir, durur.
�Bre Hoca, kulağına kurşun mu aktı, duymuyor musun? Daha ne oturup duruyorsun?� deyince, rahmetli uykudan uyanır gibi, şöyle bir gerinir, esner:
�Yahu, der; biz aramızda bir taksim geçtik; sokak işi benim, ev işi onun. Ben karımın işine karışır da, başımı nara yakar mıyım hiç?�