Evlilik çok önemli,çok mübarek ve çok dikkat edilmesi gereken bir olaydır.
Evlilik olayındaki dikkat edilmesi gereken fiili ve manevi hususları şu örneğe benzetebiliriz.(kendi şahsi fikirlerim ve hislerim)
ben tekstilciyim ve her ay bir yetkili kardeşim gelir muhtelif bir çok desen ve kumaşları serer önüme.
ve bende öncelikle deseninden,fiyatından,renginden ve şaşalı görünümünden çok kumaşın mazisini öğrenirim.
yani hangi iplikler kullanılmış,boya kalitesi nasıldır,kaç teldir gibi sorular sorarım ve dokunarakta hissederim kumaşın kalitesini.
yoksa görünümü şaşalı maşalı olmuş,rengi cıvıl cıvıl,pullu mullu olmuş ama bir kaç yıkamadan sonra müthiş bir renk vermiş solmuşsa ve bir kaç kez giyildikten sonra kumaş zayıflayıp yırtıklar falan meydana gelmişse ne ehemmiyeti varki?(değil kar belki zarar ederim o kumaşın ticaretinden)
fakat fazla görüntüsü şaşalı görünmesede ama ipliği kaliteli,boyası kaliteli ise,bir kaç yıkama değilde yıllarca giyinse bile kolay kolay yırtılmayan ve boya vermeyen bir kumaş her zaman tercihimdir...(genellikle her esnaf için bu husus en önemli noktadır)
işte bu örnek gibi Evliliktede fiziki görünümünden ziyade,zengin olup olmamasından ziyade,güzelliğinden,yakışıklılığından ziyade,yok mutfak kültürüymüş,yok ev kültürüymüş(yıllarca dersanede ve okullarda zamını geçti) önemli değil...KÜLTÜRLERİN ŞAHI AHLAK KÜLTÜRÜDÜR.
diğer şeyler öğrenilir.
yani eş seçerken dış görünümü alemimizde ciddi bir yer edinmesin. en önemli olan şeyler mazisi,soyu,ileriye dönük hayalleri,ailesi,fikirleri,günlük proğramları,ibadetleri,ahlak kültürü
mesela tesettür olayıda bir elma misalidir.
örneğin bir elmayı soysan ve bir kaç dakika bir yerde kalsa, göreceğizki o elma sararmış,büzülmüş ve yenmeye insanın iştahı olmaz...
fakat o elmayı hiç soymasak ve birkaç dakika değilde bir hafta ve belki daha fazla kalsa yinede tar-u taze kalır.
neden? çünkü o kabuğu,kapalılığı fitridir(yaratılış itibariyledir) ve taze kalmak için o kapalılığa muhtaçtır.
tıpkı bu misal gibide kadın içinde tesettür fıtridir.
((ilâ âhir) ("Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü'minlerin hanımlarına söyle, evlerinden çıktıklarında dış örtülerini üzerlerine alsınlar." Ahzâb Sûresi: 33:59.)
âyeti, tesettürü emrediyor.
Medeniyet-i sefihe ise, Kur'ân'ın bu hükmüne karşı muhalif gidiyor. Tesettürü fıtrî görmüyor, bir esarettir diyor.
Elcevap: Kur'ân-ı Hakîmin bu hükmü tam fıtrî olduğuna ve muhalifi gayr-ı fıtrî olduğuna delâlet eden çok hikmetlerinden yalnız dört hikmetini beyan ederiz.
BİRİNCİ HİKMET
Tesettür, kadınlar için fıtrîdir ve fıtratları iktiza ediyor. Çünkü kadınlar hilkaten zayıf ve nazik olduklarından, kendilerini ve hayatından ziyade sevdiği yavrularını himaye edecek bir erkeğin himaye ve yardımına muhtaç bulunduğundan, kendini sevdirmek ve nefret ettirmemek ve istiskale mâruz kalmamak için fıtrî bir meyli var...Tesettür Risalesinden)
ELHASIL:Ne mutlu o kocaya ki, kadınının diyanetine bakıp taklit eder; refikasını hayat-ı ebediyede kaybetmemek için mütedeyyin olur.
Bahtiyardır o kadın ki, kocasının diyanetine bakıp "Ebedî arkadaşımı kaybetmeyeyim" diye takvâya girer.
Veyl o erkeğe ki, saliha kadınını ebedî kaybettirecek olan sefahete girer.
Ne bedbahttır o kadın ki, müttakî kocasını taklit etmez, o mübarek ebedî arkadaşını kaybeder.
(Tesettür Risalesi - Risale-i Nurdan)