Mümin dünyaya Allah’a aşkla bağlanmak için gelir Yalnızca O’na kul olmak, O’na şevkle ibadet etmek, içinde tutkulu aşkı hissetmek, Rabb’ine deli aşık olmak için gelir
Allah Azze ve Celle aşkı
Mutluluk Allah sevgisiyle, Allah aşkıyla olur, bunun dışında kalpler tatmin olmaz, kurtuluş gerçekleşmez İnsan yüzlerce yol dener ancak başka türlü mutlu olamaz Yaşaması gereken, samimi Allah sevgisi ve gerçek Kuran ahlakıdır
Aşık sevdiğini gücendirmekten, onun sevgisinin yok olmasından çok çekinir Allah’a aşkla bağlı insan, bundan daha şiddetle içi titreyerek Allah korkusunu yaşar Allah’ın hoşnutluğundan mahrum kalmaktan korkar Allah’tan gücü yettiğince korkan insan, O’nun buyruklarına uyma konusunda çok daha dikkatli olur; en çok Rabb’ini sever ve en çok O’na saygı duyar
Her an Allah aşkıyla yanmak, insana bir enerji ve canlılık verir Bu ruhla yaşayan, Allah’a derin bir teslimiyeti ve Allah korkusunu derinden hisseden, Kur’an’a tam tabî olan mümin için tedirgin olacağı, rahatsızlık duyacağı bir şey yoktur İnsan ancak Allah aşkıyla huzur bulabilir, tevekkül edip rahat olabilir
Samimi mümin, Allah’ın vereceği her şeye razıdır Her türlü sonuca razı olarak Allah’a teslim olur Allah’ın razı olması için, o da Allah’tan razı olur Allah ne musibet verirse versin, aşkla sever Allah’ı, ne yaşarsa yaşasın aşkı devam eder
“Rableri Katında onların ödülleri, içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan Adn cennetleridir Allah, onlardan razı olmuştur, kendileri de O'ndan razı (hoşnut, memnun) kalmışlardır İşte bu, Rabbinden 'içi titreyerek korku duyan kimse' içindir” (Beyyine Suresi,
Bediüzzaman Allah aşkını şu sözlerle dile getirir: “Aşk, şiddetli bir muhabbettir Fâni sevgililere yönelik olduğu vakit, ya o aşk kendi sahibini daimî bir azap ve elemde bırakır Veyahut o mecazî sevgili, o şiddetli muhabbetin fiyatına değmediği için, kalıcı bir sevgili arattırır; geçici sevgiliye değil, Allah’a olan aşka dönüşür”
Allah’a derin aşkla bağlı mümini Rabb’ine kavuşturacak olan, ölümdür Ölüm, dünya metaına olan hırsı ortadan kaldıran kesin delildir ve mümin için cennete açılan bir kapıdır Nefsi müthiş terbiye eden, ahlakı güzelleştiren en önemli sebeplerin başında gelir Ölüm korkusu, cehennem korkusu insanları çok etkiler Bu korkular, insanların daha merhametli, şefkatli, daha akılcı, daha sevecen, daha ince düşünceli olmalarını sağlar Ve güzel ahlakın kökenini oluşturur Bu nedenle ölüm, mümin için cennete vesile olma, Rabb’ine kavuşma yönünde bir nimet anlamındadır
Ölümle her şeyin biteceğini, yok olacağını düşünmek korkunç bir şeydir Oysa sonsuza kadar Allah aşkıyla yanmak, sonsuza kadar aynı şiddetli aşkla yaşamak muhteşem güzel bir duygudur Milyarlarca yıl da geçse, Allah’ı aynı muhabbetle sevmeye devam etmek Dileyelim Allah bu aşkı bizlere katıksızca yaşatsın; tükenmesi olmasın…
Vakit Gazetesi